Yıllar boyu yazıyordum ama başkalarıyla sohbet ediyormuşcasına yazmak fikri aklıma hiç gelmemişti.Arkadaşımın ve gördüğüm zaman elimin ayağımın titremesine engel olamadan adımı unutacağım bir köşe yazarının tavsiyesi ile yazmaya karar verdim. O bana aynen şöyle demişti'virüs varsa seni bırakmaz, yazmadan duramazsın'. O virüs sanırım en sevdiğim şey oldu. Artık burdan herhafta yazma fırsatı bulacağım. Umarım beni buradan takip eder.Hoşgeldim...Yazılarım siyasi olacak isteyen istediğini yorumlayabilir ki bu benim pekde umursadığım birşey değil bunlar benim fikirlerim, herkezle aynı olması beklenemez aksi sıkıcı olurdu zira...
Referanduma bir eksen kayması yapalım şimdi. 1960 anaysasıyla ülke gündemine ve anayasasına giren referandumun 2010'da insanları kutuplaştırabiliceğini kim bilebilirdi ki? Halkı çeşitli dilimlere ve görüşlere bölen ve bölünen bu sert kutupları görünce mazoşistçe bir zevk alan sözüm ona bazıları uzun süredir oyunlarına çomak sokulduğundan paslandıklarını hissedip yine oyuna kendilerini dahil etmeyi başarmışlardı. İşte yine çanlar onlar için çalıyordu. Hemen yüksek yargıyı devreye sokmaları lazımdı ki bu yaptıkları şeydi olağan bir durum üzerine fazlaca yorulmadılar kendiliğinden geldi. Yargının, askerin emrine amade kemalistler hemen taraflarını seçtiler.Onlar için çalışan medya zaten hazırdı işte ilk kutup kuruldu diğer sularda yollarını bulurdu elbette.Bulduda zira. Ama bir farkla artık insanlar isyanın son haddini yaşıyordu, solcu-sağcı,alevi-sünni,türk-kürt ayrımının yemeğini çoktandır yiyorlardı ısıtılıp ısıtılıp önlerine gelen yemek ekşimişti artık. Sokağa çıktığında kürt manavından alışverişini yapan Hayriye Teyze var, alevi arkadaşıyla halı saha maçı yapan Mehmet var, üniversitede en yakın arkadaşı sağcı olan Ulaş var..Peki halk böyle sınırlarını kaldırmışken aradığı sadece demokrat bir topluluk saygılı bir evrenken sözüm ona bazılarının amaçları hala ne olabilir? Neyi nerde kutuplaştırmaya çalışıyor olabilirler? En önemlisi bundan zevk almak onların yeni değil, eskiden beri gelen faşizanlık mı idi ?
Halk kararını verdi Hayriye Teyzeler,Mehmetler,Ulaşlar... Bunlar istediklerini sandıkta anlattılar. Daha demokratik ve daha sınırsız insanca yaşam istediklerini.Solcusu sağcısı, alevisi sünnisi, türkü kürdü Ak Parti'ye oy vermedi Referanduma 'evet' dedi hatta bazıları 'yetmez ama evet' dedi. %42 nin anlamadığı ise şuydu Bu Ak Parti'ye güven oyu değildi, bu hükümet partisinin seçimi değildi.Yada ana muhalefet partisinin ısrarcı olduğu üzere kadrolaşma amacıyla yapılmış bir taslak düzenlemesi hiç değildi. Hangi maddelere karşı cıktığını bilmeyen 'hayır'cıların sadece dillerine pelesenk olmuş bir şey vardı :aş,iş,ekmek.. Hey kendimi bir anda 70'li yılların Yılmaz Güney filminde hissettim. Noluyoruz yahu Malatyada ki kayısı üreticilerinin kayısıları için düzenlenmiyor bu paket, tabi onlarıda kapsıyor ama inan kayısılar için değil. Yıllarca kendini sol parti olarak tanımlayan ama dünyanın hiç bir yerinde sosyalist kavramına girmeyen CHP şimdide 70 li yıllardan dem vurmaya başlamıştı.Yılmaz güneyin emekçiye olan tavrını şimdi o, antalya,izmir ve istanbulun zengin sınıfına sesleniyordu. Hala yanlış yollardaydı. Hala yüzünü anadolulu halktan çevirmiş bir CHP karşımızdaydı. Kürt sorununa hiç değinmeyen sadece yuvarlak cümleler kuran, Dersim katliamının o zaman olması gerektiğini savunan,başörtülü kızların saçlarını şöyle bağlarlarsa giremezler bizim istediğimiz gibi bağlarlarsa girebilirler diyen bir CHP.Hala devletçi hala kemalist hala zorbacı CHP. Değişen dünyaya ısrarla karşı duran ve bunuda solcu kisvesine bürünerek solculugu sofrasındaki rakıyla plajdaki mayosuyla eş tutan bir kitleye seslenen CHP. Olmaz yiğidim aslanım bu düzende sende bende değişmek zorundayız. Demokrat olmaya direnenleri bu halk elbet gerisin geriye tarihe gömecektir. Aydınlık günler herkese...
blog dünyasına hoşgeldin :)
YanıtlaSilTalunun bloğundan bloğunuza ulaştım.. Hayırlı uğurlu olsun...
Hoşbulduk sağolasın...Yorumlarını eksik etme:)
YanıtlaSil